Tag Archives: Meydan

Akrep Kral 2 : Savaşçının Yükselişi – Online İzle ( Türkçe )

Filmin Konusu

Karanlık bir çağda bir adam meydan okumaya cesaret eder. Muhteşem dövüş yeteneklerinden faydalanan, güreşte bir sansasyon yaratan The Rock (Kaya), efsane olabilmek ve ulusu birleştirebilmek için bir imparatorluğa meydan okuyan bir savaşçıyı canlandırıyor.

Muhteşem bir soundrack’e sahip olan The Scorpion King’de, baştan çıkarıcı Kelly Hu (Sunset Beach) ve güçlü oyuncu Michael Clark Duncan (Green Mile) da rol alıyorlar. Akıcı, şaşırtıcı ve eğlendirici. The Scorpion King muhteşem bir sinema ziyafeti sunuyor.


Nasıl ölmek isterdiniz?

Nasıl ölmek isterdiniz?
Kendiniz için nasıl bir ölüm isterdiniz?

Kirli bir duvar dibinde gözleriniz ve elleriniz bağlıyken cesaretle göğsünüzü şişirip �teş�sesini bekleyerek mi?
İzbe bir zindanda, üzerinde koca bir elmasın parıldadığı zarif bir yüzüğün gizli haznesindeki zehri iştahla yudumlayarak mı?
Yoksa soylu bir düellonun 10. adımında göğsünüze saplanan bir kurşunla yere devrilerek mi?
Nedense insan, bir zengin sofrasında boğazına kaçan bir kurbağa bacağından ölmeyi düşünemiyor.

Ya da Ercan Arıklı gibi tercihli yolda karşıdan karşıya geçerken�
Çekoslovakya�a Sovyet tanklarına meydan okuyan Alexandre Dubçek� bir trafik kazasında ölmeyi yakıştırabilmiş miydik?
Ya Sivas cehenneminden sağ kurtulan Aziz Nesin� Temmuz sıcağına teslim olmayı�
Seçemiyor ki insan?

Ama seçenler var: Kendilerinden sonrakiler daha iyi yaşasın diye ölüm orucunda, her gün bir organını feda ederek bir deri bir kemik, Azrail�n kollarına koşan gençler mesela�Ya da çaresizliğin kucağında son yolculuğunu �oğaz Köprüsü�e sür�dediği takside yapıp bir geceyarısı kendini, ayaklarının altından ışıl ışıl akan sulara bırakıverenler�Fakat son okuduğum bunlardan hiçbirine benzemiyordu. Son okuduğum, Azrail� sadece kendi istediği elbiseyi giydirmekle kalmamış, onu bir yosma gibi keyfince süsleyip püslemek, sonra da şehvetle koluna girmek cüretini göstermişti. Adı: Bernd Jürgen Brandes�i. 5 yaşındayken annesini bir trafik kazasında kaybetmişti. Babası bunun bir intihar olduğuna inanıyordu.

Psikiyatristlere göre Bernd, annesinin ölümünden kendisini sorumlu tutmuş ve bu acıyla baş edebilmek için, ölüm fikriyle flörte başlamıştı. İyi bir öğrenciydi. Berlin�e elektronik bölümünden mezun olmuş, Siemens�n bilgisayar yazılımı bölümünde çalışmaya başlamış, kısa sürede şefliğe yükselmişti. Kendi alanında dünya çapında tanınan bir uzmandı artık�Ne olduysa Berlin�e, uyuşturucu ve fuhuş yatağı olarak tanınan bir bölgeye dadanmasıyla başladı. Burada bir erkekle paralı ilişki kurdu. Partnerinden kendisini kırbaçlamasını istedi. Bundan öyle zevk aldı ki, giderek acının dozunu yükseltti. Artık, yatağa attıklarından cinsel organını ısırmasını istiyor, acıdan bayılıncaya kadar buna devam ediyordu. Bir seferinde ortağının eline bir bıçak tutuşturmuş ve �adi kes benimkini�demişti. Hiçbiri bunu yapacak cesarette değildi. Bunun üzerine daha cesur bir erkek bulma niyetiyle, tarihin gördüğü en aydınlık, en karanlık mağaraya daldı: İnternete girip �ayatının erkeği�i aradı.

Aradığı adam, �ranky�rumuzuyla çıktı karşısına�O da 6 yaşında annesiyle baş başa kalmıştı. İki ağabeyi eğitim için evden ayrılmış, babası da annesini bırakıp gitmişti.Üç kez evlenip terk edilen annesi nefret ediyordu erkeklerden�Bütün hıncını elinde kalan tek oğlundan çıkarır, ona temizlik yaptırır, bulaşık yıkatır, ev işlerini gördürürdü.

Armin Meiwes, zalim annesinin tahakkümü altında iyi bir öğrenci, sinik, sessiz, nazik bir çocuk olarak büyüdü. Ama hayatına damgasını vuran şiddet, iç dünyasında alabildiğine kan döküyordu. Daha 12 yaşındayken �alnız kalmamak için�yamyamlık hayalleri kurmaya, mezbahalarda tavuk, domuz kesilirken izleyip zevk almaya başlamıştı. Orduya girip 12 yıl askerlik yaptı. Ayrılınca tamirci oldu. Ama ölümle raksı sürüyordu. Televizyon haberlerinden ceset görüntüleri kaydediyor, vampir hikayeleri okuyor, domuzların cinsel organını kesip kahvaltı tepsisinde kendisininkiyle birlikte görüntülüyordu.

37 yaşındayken annesini kaybedince kozasından çıktı. Artık yamyamlık fantezisini gerçeğe dönüştürmenin vakti gelmişti. Kurbanını bulmak üzere, tarihin gördüğü en aydınlık, en karanlık mağaraya daldı. İnternete girip �emek için genç, yapılı erkekler arıyorum�yazdı.

Kurbanla celladı, �ağara�a çok geçmeden buldu birbirini�5 Şubat 2001 günü �ranky�in mesaj kutusuna şu not düştü: �eni canlı yemeni istiyorum. Kim gerçekten bunu istiyorsa, gerçek bir kurbana ihtiyacı var� Cellat, hemen yanıtladı. Mezbaha odasını bu �on yemek�için çoktan hazırlamış, duvarları izole etmiş, köşe bucağı kırbaçlar, kafeslerle süslemişti. Gönüllü kurbanına hemen dişlerinin fotoğrafını gönderdi, onu nasıl parçalara ayıracağını anlattı iştahla�

�en senin etinim�yanıtı geldi karşılığında… Bu, tam aradığı avdı. Brandes, �vcı�ıyla buluşmaya giderken bilgisayarındaki her şeyi yok etti. İşyerindekilere bir günlük tatil için Londra�a gideceğini söyledi. Tatile, birinin midesine gittiğini söylese inanmazlardı nasıl olsa�

�v�ile �vcı� 9 Mart 2001 günü buluştu. Katil, kurbanını tren istasyonundan aldı. İlk bakışta birbirlerinden hoşlandılar. Brandes öylesine sabırsızdı ki, celladını rahatsız etmesin diye o gün bir şey yememiş, bağırsaklarını doldurmamıştı. Çiftlik evine geldiler. Kurban soyundu, celladıyla bir kahve içti. Avcı, ona mezbahasını gezdirdi.

�lk ısırık�orada cereyan etti. Ama yeterince şiddetli değildi. Kızdı av, avcısına�Rahat etsin de kendisini canlı canlı kesebilsin diye bir kutu uyku hapı yuttu; yine de gevşeyemedi. Bir süre müzik dinleyip sohbet ettiler. Sonra Brandes, celladından cinsel organını kesmesini istedi. Bıçak yeterince keskin değildi; Armin mutfaktan satırı kapıp geldi�ve ilk parçayı kesti. Brandes haykırıyordu, ama ilacın etkisiyle bayılmamıştı. Kanamayı durdurdular. Kanlı organı birlikte yemeye karar verdiler. Organı, biber, tuz ve sarımsak sosuyla pişirilirken Brandes bayılmamak için direniyordu.

Sonunda sıcak küvete uzandı ve kendisini celladının dişlerine bıraktı. Tek bir arzusu vardı: Bedeninden geriye hiçbir şey kalmaması�Kafatasından dişlerine kadar her şey unufak edilip değerlendirilmeliydi. �erak etme�diye yanıtladı bu isteği celladı�

Sabaha karşı 4,5�a kurban, baygın düştü. Armin çizmelerini giydi, önlüğünü bağladı ve hala nefes alan kurbanını derin bir bıçak darbesiyle öldürdü. Sonradan polise anlattığına göre içinde, mutluluk, nefret ve kudret hisleri cirit atıyordu. Önce küvetteki cesedin başını gövdesinden ayırdı. Kopmuş kafayı, hep izlemek istediği bu ziyafeti �örebilmesi�için masanın üzerine koydu. Sonra kalan vücudu parçalara ayırdı, kemik, deri ve iç organları bahçesine gömdü. Kendisine �atıra olarak�bir ayak ve bir kol kemiği ayırdı. Çıkan 30 kilo eti de buzlukta istifledi. İlk kez insan eti yiyecekti. �ifteği�zeytinyağında kızartıp baharatla tatlandırdı. Kendine bir şarap açtı ve ziyafet sofrasına oturdu. Kendi ifadesine göre, �adı domuz eti gibiydi�

Böyle bir ziyafetin gururunu kendine saklayamazdı. Tarihin gördüğü o en aydınlık ve en karanlık mağaraya dalıp �irini öldürdüm ve yedim�müjdesini mahcup yamyam adayları paylaştı. Bu mesajı gören bir öğrenci durumu polise bildirdi. �ağara� şimdi günahını aklamaya çalışacaktı. Polis, 2 ay sonra celladı buldu. Armin Meiwes, geçen ay, bu yazıdaki bilgilerin alındığı Stern dergisinin kapağındaydı.

Bu eşsiz sohbeti, baştaki soruyla bitirmek istiyorum:

�ahi, siz kendiniz için nasıl bir ölüm isterdiniz?